Monday, June 1, 2015

Türkiye Kupası Preview / Şenol Güneş ne oynatır?

Öncelikle şundan bahsedelim, Şenol Güneş Trabzonspor ile şampiyonluk mücadelesi verdiğinde kurduğu düzene çok benzer bir takım kurdu. Yine 4-2-3-1 ama gerçek 4-2-3-1.

Türkiye'de birçok takım 4-2-3-1 oynadığını düşünse de savunmada kanatlar geri geliyor ve aslında 4-4-1-1 oynuyorlar. Şöyle ki, ortasaha göbeğindeki ikili göbeği kapatıyor ve kanatlar da beklerine yardım ediyor.

Yani siz Türkiye'de 4-2-3-1 oynayan bir takıma karşı topu sağ kanat oyuncunuza atsanız, o oyuncu sol bek ve sol açıkla kapatılır. Şenol Güneş'in sistemlerinde ise göbek oyuncuları çok koşar ve o oyuncu sol bek ile sol haf oyuncusuyla kapatılır. Bu sayede Şenol Güneş'in sağ ve sol kanat/forvet oyuncuları savunmada daha çok dinlenebilir daha özgürdür, hücumda da bu sayede daha çok enerji harcayabilir.

Burak'ı şimdiki Bakambu gibi dış forvet, Engin veya Yattara'yı şimdiki Volkan Şen gibi topla yaratan kanat oyuncusu olarak kullanan Şenol Güneş yine sistem olarak fark yarattı. Tabi Şenol Güneş'in bu sisteminde Engin, Burak, Volkan Şen, Bakambu gibi isimler yıldızlaşırken, ortasaha oyuncuları da onların yükünü çekmek için çok mücadele ediyorlar.

Bu mücadelenin başında da Bursaspor'da Ozan Tufan yer alıyor. Maç başı 12-13 km koşabilen, yere sağlam basan, ayağı düzgün ve dinamik Ozan yanında Belluschi ve önünde Josue ile ortasahayı kapatıyor. Dikkat edin Şenol hocanın takımları hep göbekten topla çıkıyor ve hep göbekte Colman, Selçuk İnan, Jaja, Belluschi, Ozan ve Josue gibi teknik oyuncular kullanıyor.

***

Bence Galatasaray Bursaspor'un bu dinamik ortasahası karşısında direnç gösterebilmesi için Beşiktaş derbisindeki 11'le başlamalı ve göbekte Hamit - Selçuk ve derinde Melo ile alan kapatmalı.

Hamza Hamzaoğlu iç sahada 2-2 biten maçta bunu yapmamış Selçuk'un yokluğunda göbeği Melo ve Emre Çolak ile tutmayı denemişti. Tabi Bursaspor'un ortasahada üstünlüğü aldığı maçta Galatasaray sahasında rakibine direnememiş ve beraberliği zor kurtarmıştı.

***

Burada yeri gelmişken değinmek istiyorum. İnsanlar "Neden Bilal?" diyorlar. Neden yabancı değil, sözleşmesi biten Belluschi değil de 32 yaşında hocanın eski öğrencisi Bilal? Hoca eski öğrencilerinden başka futbolcu bilmiyor mu? Vizyon bu mu vs vs diyorlar. Şunu söylemeliyim ki, Galatasaray'da Melo ve Selçuk ikilisi 4 yıl boyunca Galatasaray'ı taşıdı 3 Şampiyonluk ve bir sürü başarıya imza attılar, taraftar ile Selçuk arasında zaman zaman sıkıntılar yaşansa da bu ikili Galatasaray'ın kilit isimleri oldular. Fakat 4 sene boyunca da Galatasaray bu iki isme alternatif üretemedi. Selçuk cezalı veya sakat olsa Emre - Yekta gibi oyuncular oynadı ve ortasaha yumuşadı, Galatasaray başka bir oyun tarzına bürünmek zorunda kaldı. Veya Melo olmadığında Hamit oynadı, başarılı da oldu ama yine Galatasaray oyun tarzını değiştirdi. Çünkü Melo ve Selçuk'a alternatif diye düşünülen isimler onların oyun tarzlarına uygun isimler değildi. Şimdi Belluschi de gerçekten çok kaliteli bir adam ama onun tipinde zaten 500 bin Euro'ya oynayan Emre Çolak da var. Belluschi de 2 milyon'dan aşağı gelmez ama Bilal 1 milyona gelir. Belluschi Selçuk yerine oynadığında yine farklı bir oyun düzenine geçilir ama Bilal'le geçilmez. Bilal'in oyun tarzı Selçuk'a oldukça yakın. Seneye 3 günde bir maç oynadığınızda atıyorum Çarşamba Manchester City, Pazar Kayserispor'la oynadığınızda Çarşamba Selçuk, Pazar Bilal oynasa düzeninizi değiştirmek zorunda kalmazsınız, Bilal Selçuk'u ikame eder. Onun gibi alan kapatarak savunma yapar ve topu Selçuk'tan da iyi kullanır.

***

Devam edelim... Melo ve Emre ikilisi Galatasaray sahasında ve iyi bir seyirci topluluğuyla oynamasına rağmen Bursaspor ortasahasını durduramamıştı. Öte yandan Prandelli ise sezonun ilk maçında Bursa deplasmanını çok iyi oynamıştı.

Prandelli o maça 4-3-2-1 çıkmış. Yekta - Melo - Selçuk üçlüsünün önüne Sneijder ve Bruma'yı serbest bırakmış ve en öne de Burak'ı atmıştı. Galatasaray alan daraltıp savunmada kapalı oynarken ilerde Bruma ve Burak geniş alanda kontraları yakalamış ve Galatasaray bu ikilinin etkili oyunuyla Bursaspor'u 0-2 yenmişti. Bruma'nın çok güzel bir asist yaptığını, Burak'ın da harika bir son vuruşla bitirdiğini hatırlatalım...

***

Bursaspor göbekten dikine ve hızlı çıkıyor. Fernandao'yu yerden ve havadan duvar olarak kullanmak hücum planlarından biri. Derinde oynayacak olan Melo hem Fernandao ile kafaya çıkıp hem de onun duvar olmasını engellerse Bursaspor'un bu hücum setini önleyebilir.

Ozan genelde sağ, Belluschi de sol haf oynuyor. Melo'nun önünde sağda Selçuk, solda Hamit oynarsa Selçuk Belluschi'ye, Hamit de Ozan'a karşı fiziksel üstünlük sağlayabilir. Tersi durumda dinamik ve güçlü Ozan Selçuk'a karşı fiziksel üstünlük kurabilir.

Bakambu 2010-2011 sezonundaki Burak Yılmaz gibi santrforun arkasından topsuz koşular yapıyor ve serbest oynuyor. Volkan'la sık sık kanat değiştiriyorlar. Galatasaray beklerinin şunu bilmesi lazım. Volkan kaleye uzak savunulmalı ve topu aldığında yakın ve sert oynanmalı. Bakambu ise topsuz savunulurken koşu alanı kapatılmalı, topla zaten tekniği iyi bir oyuncu değil, tıpkı Burak gibi. Burak o sezon santrfor oynayan Teofilo'nun veya Umut'un arkasından topsuz koşu yapıyor demiştim, Bakambu da Fernandao'nun arkasından yapıyor bu koşular. O yüzden Galatasaray stoperlerinin Fernandao'yu tutacağım diye pozisyonlarını kaybetmemesi gerekir çünkü o boşluklara Bakambu hemen sızabiliyor.

Savunmada Serdar Aziz kırmızı kart gördüğü için ve Civelli de sakat olduğu için genç tecrübesiz ve uyumsuz bir ikili olacak. Bu sene ön liberodan stopere çevirilen Şamil (Şenol hoca göbekte teknik adam kullanır ve oyunu oradan başlatır demiştik, Şamil orası için teknik olarak yetersizdi ama fiziğini ve agresifliğini kullanmak için onu stoper yaptı) ve genç Süheyl var. Süheyl daha hiç oynamadı desek yeridir. Öte yandan Ozan Tufan'ı Şamil'le stoper yapıp Bekir'i Ozan yerine ortasahada kullanmak da Şenol Güneş'in deneyebileceği aksiyonlardan biri olabilir.

Her halükarda stoper hattı Burak karşısında uyumsuz ve tecrübesiz olacak. Bursaspor'un ortasahada oyun kurarken kaptıracağı toplar Prandelli'nin 0-2 kazandığı maçtaki gibi hemen Burak'ın önüne, savunmanın arkasına atılıp gol pozisyonları doğurabilir.

Belluschi oyunu iyi gören ve oldukça çabuk bir oyuncudur ama garanti oynamak yerine her zaman riskli ve dikine oynar. Galatasaray göbeği de her ne kadar ağır olsa da çok tecrübeli ve zeki oyunculardan kurulu. Hamit - Selçuk ve Melo alan kapatarak bu dikine pasları engelleyebilir. Öte yandan Josue ise Belluschi gibi çabuk değil ama ayağı çok düzgün. Sol ayağıyla topu istediği yere istediği şiddette atabiliyor. Fakat çok fazla sol ayaklı. Onu savunan oyuncunun solunu kapatması önemli.

Son olarak Bursaspor bekleri iyi bindirir, hücumda özellikleri olan oyunculardır ama Bursaspor oyunu göbekten kurar. Belluschi ve Ozan ile veya oynarsa Bekir ile başlatırlar ve bekler ataklar olgunlaşınca çıkar. Çoğu takımın yaptığı gibi beklerden oyun kurmazlar. O yüzden Galatasaray kenar oyuncularının beklere baskı yapması elzem değil. Sneijder ve Yasin kanat savunması yaparken çok yorulmak zorunda değil.

Bence Hamza Hamzaoğlu Prandelli'den bu maçlık esinlenip, Sneijder ve Yasin'i kenarlara çok yaymadan göbekte tutmalı. Galatasaray ortasaha beşlisi Hamit - Selçuk - Melo - Yasin ve Sneijder göbeği kapatırsa kazanılan toplarda Yasin ve Burak tıpkı ilk maçta Bruma ve Burak'ın kopup gittiği gibi gidebilir ve kontralarla fişi çekebilir. O pasları da Sneijder zaten harika şekilde atacaktır. Yasin ve Burak'ın sürükleyip, kaleye götüremediği toplarda da Sneijder yine yay çevresinde şut için pası bekliyor olacaktır. Hamit de yine keza bu kontra dönüşlerinde Selçuk ve Melo'dan önde olarak kaleye daha yakınlaşması gereken bir oyuncu olabilir bu maçta.

Not: Muslera yerine Sinan'ın oynayacak olması yan toplar için Galatasaray adına büyük bir handikap oldu.

Not 2: Bu yazıda bahsettiğim Şenol Güneş'in oyun sisteminin Beşiktaş'a çok uyacağını düşünüyorum. Yeni stat ve atmosferde, böyle egemen bir oyun anlayışını benimsemeyi düşünen Şenol hoca ile başarı ihtimali çok yüksek olur. Öte yandan Sosa ve özellikle Tolgay Şenol Güneş için çok değerli bir yapı taşı olacaktır. Necip ise Şenol Güneş sonrası daimi stoper olur düşüncesindeyim.

Saygılarımla...

9 comments:

  1. Umarim ligler bitiyor diye bizi yazilarinizdan mahrum etmezsiniz. Ozellikle transfer doneminde olan biteni anlamlandirmak icin sizin dolu dolu analizlerinizle ithiyacim(iz) olacak.

    Baska bir maruzatim daha var :)
    Ingilizce, (yayildigi cok degisik kultur ve cografyalarin da etkisiyle) kavramlari tek kelime ile ifade etmede çok mahir ve bu yüzden de çekici bir dil. çok dogal bir sekilde, her dildeki metinlere sizabiliyor. Ote yandan, ingilizce kavramlarin, kullanilan dildeki karsiligini bulmaya, yoksa karsilik üretmeye çalismak, ilk baslarda angarya gibi gelse de, sonradan zevkli bir beyin cimnastigine dönüsüyor. Belki dile katki bile olur zamanla :)

    Mesela bu yazi icin
    Preview yerine "Maç önü analizi" olabilir (Öngörü / Önizleme)
    Daha önceki yazilarda geçen "specialist" terimi üzerine de çokça düsünmeme ragmen henüz tatmin edici bir alternatif bulamadim.

    Sanirim fazla bos zamanim var.
    Saygilarimla

    ReplyDelete
    Replies
    1. 'specialist' için özel denilebilir belki. Teşekkür ederim ilginiz için

      Delete
  2. Güzel yazi ama sanki Galatasaray çok aciz kalmis. Bence sahada tecrübe farkıda olabilir

    ReplyDelete
    Replies
    1. Bekleyip, kontra ile vurmak taktiği nedense hep acziyet olarak görülüyor ama Galatasaray'ın bu sezon 2 farklı aldığı nadir maçlardan birini Bursa'da Prandelli bu taktikle almıştı

      Delete
  3. Teknik analiz kısmına itirazım yok, hepsi ok.
    Ama bir de teknik olmayan analiz var bu maçta teknikten çok daha fazla önemli olabilir.
    Şimdi Galatasaray zor bir yıl geçirdi, hoca değişikliği, gelenden geçenden 4 yemeler, dördüncü yıldız stresi darken şampiyon oldular kutlamayı da yaptılar.
    Şimdi kim diyebilir ki bu oyuncular kupa finaline konsantre olabilir ?
    Burak, Selçuk gibi adamların kafası çoktan çeşme'ye gitmiştir bence.
    Melo desen zaten ya Brezilya'da kafa ya da İtalya'da.
    Sneijder de hanımı alıp ortamlara akmak için dakika sayıyor belki..
    Muslera'nın olmayışı var bunların üstüne...
    E bir de geçirdikleri güzel sezonu kupayla kapatıp transferde daha da açıcı hale gelmek isteyen Bursaspor oyuncuları var..
    Şimdi hepsini ben alt alta koyunca, Bursaspor'a da verilen 3.0 oranı da görünce arabayı arabayı satıp Bursa'ya mı bassam demiyor değilim.
    Top yuvarlaktır tabi orası ayrı :)

    ReplyDelete
    Replies
    1. Fakat bazen kafa olarak rahat olan takım avantaj sağlayabiliyor bu gibi finallerde

      Delete
  4. Tıpkı 92'de plajdan,denizden gelen Danimarkalılar gibi Galatasaraylı futbolcular zafer,coşku ve kutlama denizinden gelip,son bir keyifle top oynayıp kupayı kapabilir :)

    ReplyDelete
  5. Çok güzel bir yazı ellerinize sağlık. bir Fenerbahçe'li olarak sonuçla ilgilenmesem de inşaAllah geçen sene ki Eskişehir G.Saray finali gibi tatsız bir oyun olmaz.

    ReplyDelete
  6. Teşekkürler...Ben Bursaspor defansının eksikleri nedeniyle stoper mevkisinde sıkıntı yaşayacağını, bu nedenle stoperlerin önünde oynayan ozan ve belluchi'nin göbekte çok rahat olamayacaklarını, oyun kurma ve defans bütünlüğü sağlama anlamında ilk yarı zorlanacaklarını düşünüyorum. Bu anlamda Bursaspor defansını daha da karıştırmak, karambol ve şut kovalamak için maça çift santrafor başlayabilir Hamza hoca nitekim maçla ilgili açıklamalarında da açık oynayacaklarını söyledi..Bu plan tutarsa maç ilk yarıda kopabilir...Şenol hoca ise neden iyi bir hoca olduğunu gösterir buna bir çözüm üretirse ikinci yarıya analizinizde açıkladığınız gibi sağlam duruş sıkı kontra ile cevap verilebilir..maçta ilk yarı gol gelmezse Bursaspor seyirci ve saha avantajıyla görece daha rehavet içinde olan GS yi gafil avlayabilir...kontra oyun kurmak bazen gereklidir ve evet bence de acizlikle filan ilgisi yoktur sonuçta oynanan bir takım oyunudur..saygılar

    ReplyDelete