Monday, May 11, 2015

Biliç vs Biliç

Galatasaray yaptığı bir sürü sözleşme yanlışı sonucu oyuncularına toplam 55 milyon Euro civarı ödeme yapan bir kulüp.

Fenerbahçe son yıllarda fazla oyuncu alıp satmadığı için çok zarar etmedi ve 45 milyon Euro civarında bir maaş bütçesiyle takım kurdu.

Beşiktaş ise (Guti, Quaresma, Simao'lu dönem) saçma bir transfer politikasıyla battıktan sonra Biliç ile belini doğrultmuş ve toplam 25-30 milyon Euro civarında bir maaş bütçesiyle takım kurmuştu.

Şimdi bu üç takım da puan cetvelinde birbirine çok yakın, Biliç'in takımının iç saha avantajı yok, üstelik Biliç'in takımı ilk bahara kadar Avrupa Kupası oynadı ve Tottenham, Liverpool, Arsenal gibi takımlarla tansiyonu çok yüksek maçlara da çıktı.

Ve Mayıs ayına girdiğimizde halen Biliç'in takımı iyi top oynuyor, hala Biliç'in takımı diğer rakiplerinden fiziksel olarak daha üstün görünüyor.

Bu verilere bakınca... Daha az para, daha iyi fizik, Avrupa'da başarı, ligde eşit seviye ve statsız oynamak baz alınınca ligin bu sezon en iyi Teknik adamı Biliç diyebiliyorum.

Gel gelelim bu Biliç daha güçlü, daha organize bir takım kurmasına rağmen final maçlarında bir türlü başarılı olamıyor.

Gaziatenspor maçının ikinci yarısında Antep'e Galatasaray'ın sahasında yapamadığı şeyi yaptılar ve inanılmaz hızlı top çevirerek rakibi boğdular. Antep kale içine kadar girdi ve her 10 saniyede bir pozisyonlar kaçıyordu. Golün geleceği bariz ötesiydi.

Soldan Olcay, sağdan Gökhan Töre ortadan Sosa, arkadan Tolgay harika varyasyonlarla geliyordu.

Fakat 67. dakikada Biliç'in en büyük rakibi Biliç yine devreye girdi ve inanılmaz bir taktik hata yaptı. Sanki maçın 87. dakikasıymış da top şişirilecekmiş gibi Olcay'ı çıkarıp Pektemek'i aldı oyuna.

Sağlı sollu varyasyonlarla gelen Beşiktaş'ın birden sol kolu kırılmış oldu. Pektemek sola geçti ve soldan gelebilecek bütün varyasyonlar son buldu. Takım da bütün topları sağa Gökhan Töre'ye doğru atmaya başladı. Töre de Sosa ile ikiye bir yapıp orta kesmekten başka bir şey yapamaz hale geldi. Zira diğer kanat kırılmıştı. Bu sayede Antep savunması da rahatladı ve sol bek Şenol'a bir oyuncu daha destek gelerek yan toplar için ceza sahasını kalabalık tuttular.

İddia ediyorum 67. dakikada Okan Buruk'a "Takımın gol yiyecek sana bir oyuncu daha sokma hakkı veriyoruz 12 kişi oynayacaksın" deseniz, alacağı 12. oyuncu bu değişiklik kadar Antep'e fayda sağlamazdı.

Sonra bir de Tolgay çıkıp 3 forvete döndü Beşiktaş.

Aklıma o anda Mancini'nin bir basın toplantısında söylediği şu sözler geldi. "Oyuna daha çok forvet oyuncusu sokmanız, daha çok pozisyon bulacağınız anlamına gelmeyebilir"

Mancini büyük bir santrfor olduğu için bunu iyi etüt etmişti. Premier Lig'de Ferguson'la yarışırken 37. hafta (Sondan bir önceki) Newcastle deplasmanındaydı. En kritik maçlardan biriydi. 2 forvetle başlamıştı ama goller gelmiyordu. İkinci yarıda bir forvetini çıkarıp defansif ortasaha almıştı oyuna. Bu defansif ortasaha göbeğe geçince Yaya Toure'yi daha serbest bırakmış biraz daha öne atmıştı.

Herkes şaşkındı. Fakat serbest role geçen Yaya Toure son yarım saatte attığı 2 golle Newcastle deplasmanından 0-2 dönülmesini sağladı.

İngiltere'de Mancini taktik bilgini olarak anılmaya başlamıştı ve sene sonu da şampiyonluğu aldı.

Tam aksi iyi bir stoper olan Biliç ise kariyeri boyunca santrfor tutmakla görevli olduğu için daha çok forvetin daha tehlikeli olabileceğini düşünmüş olabilir. Fakat bazen daha çok forvet, sıkışıklıktan başka bir sonuç getirmeyebilir.

No comments:

Post a Comment