Wednesday, June 17, 2015

Hamzaoğlu'nun Vizyonu Ne Olmalı?

Dün yazdığım yazıdan devam edelim. İnsanlar "Türkiye'de Hakan Şükür, Tanju Çolak potansiyelinde oyuncu mu var ki, Türkiye'den oyuncu alalım?" demişler. Hakan Şükür'ün Galatasaray'a gelmeden önceki 2 sezon boyunca Bursaspor'un as santrforu olarak attığı toplam gol 11! Yani sezon ortalaması 5-6 gol. Sonra Feldkamp'la başlayarak büyük hocalarla çalışıyor ve potansiyeline ulaşıyor.

Şimdi Muhammet Demir de 23 yaşında ve belli bir potansiyel sunuyor ama çok ağır sakatlıklar geçirmiş bir oyuncu. Öte yandan Oğulcan Çağlayan ve Ozan Tufan da belli bir potansiyel sunuyor... Bu üç isim ilerde büyük futbolcu olamaz diye kimse söyleyemez.

Galatasaray UEFA Kupasını nasıl aldı? Senelerdir birlikte oynayarak büyüyen genç oyuncuların futbolculuk kalitelerini yükseltmeleri ve Taffarel - Popescu - Hagi gibi üç tane winner ve tecrübeli oyuncu ile değil mi?

1996'ya kadar Arif, Hakan Şükür, Ergün, Hakan Ünsal, Vedat İnceefe, Ümit Davala geldi. 97'de Fatih Akyel, 98'de Hasan Şaş eklendi. Okan Buruk, Emre Belözoğlu, Suat Kaya, Tugay Kerimoğlu, Bülent Korkmaz gibi alt yapıdan çıkan da çok oyuncu vardı ve bunlar birlikte oynaya oynaya kim ne yapacak adeta ezberlediler. Bu gençlere Hagi, Popescu ve Taffarel de akıl ve tecrübe kattı.

Eğer Hamzaoğlu da 3 sene 4 sene sonra Avrupayı kasıp kavuracak bir takım kurmak istiyorsa bunu para basıp Van Persie alarak, Huntelaar alarak yapamayacağını çok iyi biliyor. Transferle 10 senedir birlikte oynayan Barcelona'ya kafa tutamazsınız. Bayern'e, Real Madrid'e karşı kimi alırsanız alın karşı çıkamazsınız. 3-4 yıldır dünyanın en iyi yıldızlarıyla kurulan PSG bile Barcelona'ya karşı iki maçta da eziliyor. Aynısını Manchester City de yaşıyor çünkü bunlar kimi alırsa alsın oturmuş, ezberlenmiş bir düzenleri yok. Öte yandan City ve PSG'nin yarısına kardosunu oturtmuş Juve de Barça'yı yenemiyor ama diş geçirebiliyor. PSG ve City'le oynadığı kedi fare oyununu Juve'ye yapamadı Barça...

Yani Galatasaray'a Cavani'yi de İbrahimoviç'i de alsanız 2-3 senede Barcelona ile boy ölçüşemezsiniz. Galatasaray'a hem Huntelaar, hem Persie, hem Gignac alsın isterseniz... Transferle Bayern'i, Madrid'i yenemezsiniz.

O yüzden Sneijder'in Hagi, Muslera'nın Taffarel, bir tecrübeli stoperin de Popescu'luk yapacağı bir düzen kurup, Hakan Şükür'ler çıkarması gerekiyor Hamzaoğlu'nun.

Bu Muhammet Demir olur, Oğulcan Çağlayan olur, Ozan Tufan olur. Bruma'yı kazanır (Arif'in Bruma yaşında mükemmel işler yaptığını sanmıyorum) Sinan Gümüş olur, alt yapıdan çıkmış Semih Kaya da Bülent Korkmaz gibi devam eder, kaptanlığın kralını yapar. Koray Günter kiralanarak geliştirilir, Telles yeni Ergün Penbe olur, Birhan'ın ve alt yapıdan potansiyelli isimlerin çıkması gerekir. Mert kaleye gelirse 2001'e kadar Terim'in arayıp da bulamadığı potansiyelli yerli kaleci alternatifi bile bulunmuş olur (90'ların başında Rüştü'yü bulmuştu Terim ama o zaman Milli takımda çalışıyordu. Milan'a gidene kadar da 2. döneminde de 3. döneminde de maalesef o alternatif yerli potansiyelli kaleciyi bulma şansı olmadı)

Ben o yüzden sağ beke transferin, şu sıralar oynanan U20 Dünya Kupasında veya U21 Avrupa Şampiyonasında bulunması gerekiyor diye yazmıştım 2-3 ay önce.

Benim için vizyon bu olur. Tecrübeli ve çok kaliteli isimlerin (Sneijder ve Muslera) yanına genç ve potansiyelli oyuncuları yerleştirmek ve 4-5 sene sonra bu isimlerin mükemmel uyumla oynadıkları bir takım oyunuyla Avrupa'da ses getirmektir vizyon.

Son dönemde "Türkiye'de genç oyuncu tutmuyor, Bruma kazık abi işte gördük yea" diye sallayan bir sürü adam görüyorum. Hakan Şükür'ler, Arif'ler ilk yıllarında döktürüyordu zannediyorlar herhalde...

Sadece Galatasaray örneğine de gerek yok. Ferguson'un Manchester'ı nasıl Şampiyonlar Ligi şampiyonu yaptığına bakalım. Beckham, Giggs, Scholes, Butt, Roy Keane gibi genç oyuncular hemen hemen aynı yıllarda çıktı. 1990'ların ilk yarısında oynamaya başladılar. 2. yarısının sonlarında 1999'da Şampiyonlar Ligi şampiyonu oldular.

Barcelona'ya bakın... On yılı aşkın bir süredir, sürekli birlikte oynayan oyuncularla domine ettiler  Puyol, İniesta, Xavi, Messi, Mascherano, Pique, Alves, Busquest vs senelerdir birlikte oynuyor. Real Madrid'te de Casillas-Marcelo-Ramos-Pepe şimdi Varane senelerdir birlikte oynuyor. Ronaldo ve Benzema da ilerde senelerdir birlikte oynayan isimler. Finaldeki Juventus'un kalesi ve savunması senelerdir birlikte oynuyordu.

Ziyadesiyle başarı, oturmuş ve birbirini tanıyan bir ekiple geliyor. Hamza hocanın iskeleti korumaya özen göstermesini futbolu Play Station oynayarak öğrenen gençlerin anlayabileceği bir şey olmadığı için "transfer de transfer" diye ağlamaları normal.

Ha diyeceksiniz ki, o halde Aatıf ve Bilal transferlerini neden beğeniyorsun? Her iki oyuncunun da kilit açıcı ve büyük takım futbolunu oynamaya müsait tarzları var. Birinin çok özel bir pasörlüğü, öbürünün çok etkili dikine verkaçları ve driplingleri var... Böyle alternatif oyuncular da olmazsa olmaz. Eğer Hamzaoğlu Oğulcan Çağlayan'ı istemeyip bugün Nakoulma peşinde koşsa eleştirir ne yapmaya çalıştığını anlamazdım. Aydın'ı, Yekta'yı takımda tutsa eleştirirdim. Ama şu ana kadar izledikleri yolu gayet makul buluyorum. Bana kalsa sağ beke de, santrfora da 18-23 yaş arası potansiyel gelsin. Bu Muhammet mi olur, Guidetti mi olur o kulübün uzmanlarının bileceği iştir. Fakat 'vizyon' bence bu olmalı.

2 comments:

  1. Eboue, Riera vs bunlar Ingiliz kuluplerinin iskartaya cikardigi, geldigi zaman belki bir sezon orta ustu katkisi olacak, ama Galatasaray'in uzun vadede seviye yukseltmesine asla ve asla yardimci olmayacak, hatta yuksek ucretleri yuzunden engel olacak tarzda futbolculardi, sonunda ne oldugunu da gorduk. Birini tazminat vererek yolladik, digerinin 1 sene yarim oynatarak, 2. sene hic oynatmadan tikir tikir yuksek maasini odedik.

    Bu gune kadar genc futbolcu transferi konusunda yanlis politikalar uygulanmis olmasi, yanlis tercihler yapilmis olmasi genc futbolcuya yatirim yapmanin yanlis oldugu anlamina gelmez. Hatayi duzeltmenin yolu genc futbolcu almamak degil, dogru genc futbolculari almak, ve dogru genc futbolculari alacak ve gelisimlerine imkan verecek sistemleri yerine oturtmaktir.

    ReplyDelete
  2. size sonuna kadar katılıyorum.
    kim bulacak o doğru genç futbolcuları? hadi buldu diyeli kim alacak? hadi buldu ve aldı diyelim o sistemleri kim ve nasıl kuracak? o futbolcuların gelişimlerini sağlayacak yapı ve iklim tek başına Galatasaray'ın değiştirebileceği veya düzeltebileceği bir iklim değildir? nesnel gerçekliğe baktığımızda TFF başkanının Yıldırım Demirören, kulüpler birliği başkanının Göksel Gümüşdağ olduğu bir yapıdan bahsediyoruz. Siyasetle iliklerine ve dibine kadar iç içe eklemlenmiş bir futbol atmosferinden bahsediyoruz. Neredeyse bütün kulüp başkanlarıo aynı zamanda tüccar ve sporla alakaları yok. Kulüp yönetimi, spor yöneticiliği konusunda en ufak bilgi, birikimleri yok. büyük çoğunluğu zengin, ünsüz, şimarık, egosu yüksek kendi reklamı için oraya gelmiş kişiler.
    Futbolu halka ulaştıran tv kanalı dahil devletin malı ve bağımsız değil. Steril yayın yapmaya çalışıyor. statlar berbat, zeminler berbat vs...
    şimdi siz bu ortamda genç, gelecek vadeden bir yabancı oyuncu getireceksiniz ve bu iklimden yıldız çıkacak, takıma katkı verecek...
    işte telles + bruma = 20 milyon € bonservis ödedik. 2 yıldır neredeler?

    Bu ülkede futbol iklimini kökten değiştirmek devletin topyekün değişmesi ile ilgili bir şey. sadece futbolun kendi başına yapabileceği bir şey değil.
    o yüzden Galatasaray olarak olaya baktığınızda birşeyler başarmak ve yapmak istiyorsak kaynaklarımızı ona göre harcamamız gerekir bence.

    ReplyDelete